9 Nisan 2020 Perşembe

belirsiz günler

İnsanı en çok yoran da belirsizlik değil midir zaten?

Evdeyiz günlerdir. 15 günde bir baban ya da ben çıkıyoruz alışveriş için. Geçen gün çıktım. Sana tuval aldım, boyalar aldım. Çok güzel hayal dünyan ve çizimlerin var oğlum. Umarım çizmeyi hiç bırakmazsın. Aslında günlerimiz nasıl hızlı geçiyor ben de anlamıyorum. Sabahları hep erken kalkmaya çalışıyorum ki sana bu satırları yazmaya fırsatım olsun :) Sonrasında kahvaltı, toparlanma derken senin online derslerin çoktan başlamış oluyor zaten. Kısa aralardan sonra öğlen arasına çıkıyorsun. 15:00'da da bitiyor derslerin zaten.
Sen evden çıkmayalı tam 1 ay oldun. Bu virüs vakası ilk çıktığında seni okula göndermedik. Bu belirsizlik ortamında gönderemezdik. Zaten 4 gün sonra da Milli Eğitim Bakanı'mız çıkıp 1 hafta evden çalışma olacağını, 1 hafta da bahar tatilini öne çektiklerini söyledi. Yani aslında 2 hafta okula gitmeyecektiniz. Ama ben hiç öyle olduğunu düşünmüyordum. Bu belirsizlik çok rahatsız ediyordu beni. Ve çok daha uzun süre okula gitmeyeceğini biliyordum aslında.
İlk başlarda babanla birlikte evde vakit geçirdiniz. Sonraları aranıza ben de katıldım. Üçümüz de evdeydik artık.
İlk başlarda hepimizdeki belirsizlik, sürekli haberleri izleyip hangi ülkede kaç vaka var, kaç ölü var diye izleyişlerimiz çok rahatsız ediciydi. Sonra bu hayata alışmaya çalışmamız gerektiğini anladım. Sana boyalar, tuvaller aldım. Kitap okuyalım dedim. Tuvalet rulolarını atmayalım, değerlendirelim dedim. Bu süre aslında sen ve ben için muhteşem bir fırsattı. 10 yıldır geçirmediğimiz vakti 3 haftada geçirdik sanırım.
Ve tabi her sabah seni öperek uyandırıyor olmam da ayrıca bir mucizeydi 10 yıl sonra.
Dileklerini doğru dilersen hepsi gerçekleşiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder