27 Mayıs 2010 Perşembe

ağaçkakan:)


Woody woodpecker bir oğlum var. Uyanmaya çalıştığı sırada çıkarttığı ses aynen öyle ve ben kendimi gülmekten alıkoyamıyorum hehehehehehehe hehehehehe:)

26 Mayıs 2010 Çarşamba

3 saat deliksiz uyumak

Anneannesiyle atılan ilk cadde turumuzdan sonra babaannesiyle de dün caddeye indik, mışıl mışıl uyudu biz buzlu mixed berry mizi yudumlarken bu sıcak bahar gününde. Eve döndüğümüzdeyse sokaklara alışmış bir çocuk gibi ev huzursuz etti ve başladı mızıldanmalar. 5 saatlik uyanık kalma savaşından sonra yenik düştü minik bedeni ve uyuyabildi. Hemen uzandım yatağıma sanki yarım saat sonra uyanıcakmışım gibi beklentisiz. Ve uyandığımda tam 3 saattir uyumuş olmanın verdiği mutlulukla kocama 'tam 3 saat' diyip durdum ve 3 gündür uyuyormuşum gibi mutlu, dinlenmiş olarak 1 saatlik döngülerimize geri döndük. Çok uzun sürmedi bu saltanat ama 1 haftadır özlemini duyduğum uyku sonunda bedenime kavuşmuş oldu. Bütün annelere güzel, uzun uykular diliyorum :)

25 Mayıs 2010 Salı

ilk bilinçli gülümseme!

Birkaç gündür deneme yoluyla gerçekten gülümseyip gülümsemediğini anlamaya çalışıyordum. Bu sabah anladım ki SANER GÜLÜMSÜYOOO:)
Sabah 7'den itibaren gözlerini açan ve 11'e kadar 'tam yerine yatırıyordum ki uyandı' döngüsü nedeniyle annesine zor dakikalar geçirten Saner bir gülümsemesiyle 3 gündür 2 saat uyumamış annesine enerji depoladı:) Dilerim hayatının bütün ilklerinde yanında olmayı başarabilirim bebeğim..

24 Mayıs 2010 Pazartesi

zaman hızlaaaa akıyor

Minicik suratını dün gibi hatırladığım kuzenim bugün Saner'i ziyarete geldi elinde hediyesiyle. Ne zaman geçti 15 sene?! Bu sırada ben neler yapıyordun? Aman Allahım ne kadar büyümüşler dediğimde amcam lafı yerine oturtuyor ve "kızım senin çocuğun oldu artık bunlar büyümesin mi" diyor gülümseyerek. O hala genç diye düşünürken saçlarının döküldüğünü farkettim. Gelirken lunaparka gitmişler. 20 sene öncesini hatırladım, amcam bizi de götürmüştü. Çarpışan arabalar, ahtapot, kahkahalarım kulaklarımda..20 sene sonra Saner 20 yaşında olacak. Ben !!??

20 Mayıs 2010 Perşembe

uykusuz günler başlıyor mu

Kokluyorum, gözlerim dolu dolu.. Tanrım bu ne mucizedir böyle. Hayat ne de güzelmiş Saner'le. Her ağladığında emziriyorum bıkmadan, usanmadan. 2 ay sonra çalışma hayatına dönecek annenin oğlundan ayrılmadan özlem gidermesi gibi.. Seni kollarımdayken özlüyorum bebeğim. Koklamaya doyamıyorum süt kokulum benim..
Bugün zor bir gündü, dünkü ilk Polonezköy gezimizden sonra gece güzel uyuduktan sonra sabah 9'dan öğlen 5'e kadar toplam 1 saat uyudun. Şimdi de hala alışamadığın suyun seni rahatlatmasıyla mışıl mışıl uyuyorsun. Canım bebeğim, kuzucum tatlı rüyalar olsun.

18 Mayıs 2010 Salı

40 günlük de oldu


Günlerdir 40 günlük yazısını yazabilmek için fırsat kolluyorum ama bir türlü 15 dk ayıramadım işte.. Zaman Saner bebek ile öyle hızlı akıyor ki anlamıyorum günün nasıl bittiğini. Hemen 9 Mayıs günün özetini yapayım.. Sabah erkenden kalktık, babanın berbere gidişini takiben annenin kuaföre gidebilme özlemi başarıyla son buldu. Neyseki oğlum da uslu durdu . Giyindik süslendik, Saner'i de giydirdik maşallahlar havalarda uçuştu :) Anneler gününe denk geldiğinden katılmak isteyen çoğu kimse katılamadı. Dualar okundu, yemekler yenildi, sohbetler, kahkahalar.. Herşey çok güzeldi. Uzun, sağlıklı ömrün olsun bebeğim. Seninle hayat çok daha anlamlı..

8 Mayıs 2010 Cumartesi

30 yaş..37 günlük..

saat 19:00 olduğunda oğlumu emzirirken gözleri dolu dolu yanağımdan öperek "nice senelere canım kızım" diyen annem 30 yıl önce beni kollarına aldığında bu anı hayal edemiyordu tabi. Şu anda da önce çocuklarını düşünen canım annem.
Çocukları arasında en şımarık kızının kapısını bir gün elinde çiçek ve bir de hediye poşetiyle çalmayı aklının ucundan bile geçiremeyen ve "hem anneler günün hem de doğumgünün kutlu olsun" diyen canım babam.
En disiplinli, uslu, sakin ve kardeşimle bana annelik de yapmış olan kapıyı açtığımda hediyemi evden alamamış olmanın verdiği sinir ve buruklukla gözlerinden alevler çıkarak "nice mutlu yıllara canım kardeşim" diyen ablam.
Şu anda saatlerce uzakta olan ve dün yanımızda olmak için can atan 25 yaşımıza kadar her gün kavga ettiğim, bazen de 'acımasızca' birbirine vurabilen :) (sen anladın keremcim) canım kardeşim.
27 yıllık hayatımın sonunda beni baba ocağından ayırabilecek tek adam 3 yıllık tanışıklığımızın sonunda bana aldığı ilk çiçek olan kırmızı güllerle ve muhteşem hediyesiyle doğumgünümü kutlayan canım kocam.
37 gün önce kucağıma aldığım canım oğlum.
Sizleri çok seviyorum. İyi ki doğmuşum ve sizlerleyim.